ÖĞRETMEN OLABİLMEK…
Bir hayata
dokunabilme çabasının her bir zerresini varlıklarıyla hissetmek… Küçük bir
tebessümlerine, heyecanlarına, ümit tohumlarına güvenle, huzurla, gururla
bakakalmak… Attıkları her bir adımı,
ilerleyen her bir gelişim evresini sevgiyle kucaklayabilmek… Üzerinizde
hissettiğiniz gıpta bakışlarıyla ile birlikte minnet duygusuyla tanışmak…
Yaşadığınız her bir
olumsuzluk için mücadele ruhumuzla savaş
verebilmek… İyikilerin yolunu açıp; keşkelerin nutuklarından dersler çıkararak doğru
yol kervanına katılabilmek…
Bir gün yol ayrımına
geleceğini bile bile başka diyarlara doğru yol almalarına hevesle, hüzünle,
gururla bakakalmak… Minyatür gönüllerde yer edinebilmek ve bunu hazinenin
kapılarını açabilmek ile eş tutmak ..
Bir anne-baba rolüne
bürünüp; dertleriyle dertlenip, hüzünleriyle kederlenip, sevinçleriyle neşe
bulabilmek… Minyatürün geleceğini düşünüp, o hayal içerisinde yer edinmeseniz
de uzaktan uzaktan eyvallah diyebilmek…
Gurur deryasında bir damla olabilmek…
En önemlisi, en
güzeli ve en zirvesi bir öğretmen olabilmek… Yüzlerce bakışın odağında olup her
türlü duygu yüklü gözle karşı karşıya gelebilmek… Gözlerdeki her bir duygunun,
hüznün, övgünün, kızgınlığın, umudun, iyikilerin, keşkelerin yansımalarını
üzerinde hissedebilmek…
Zirvenin hakkını
verebilme çabası, hayata bir amaç merdiveni dayamak gibi… Bu merdivenin her
basamağında yenidünyalara kapı aralayıp; yeni hazinelerle karşılaşmak, öğretmen
olabilmek, zirvelerde kalabilmek, giden her bir küçük hazinenin ardından gururla, hüzünle, sevinçle bakıp gelecek adına umut damlalarının denizinde yelken açmak…
ÖĞRETMEN OLMAK…