25 Ekim 2018 Perşembe


Sevgili Minyatürüm;
İyikiler kesemin derinliklerine inerken bir an kendimi anılar köşesine çekilmiş olarak buluyorum.  Kendimi Geçmiş kişisinin kapısını çalarken görüyorum. Ne bir ses ne bir seda… Çekilmiş köşesine gelecek tufanının fragmanını izliyor gibi. Yorgunluğundan mıdır bilinmez; ‘’Filmin devamı benim hanemdeki yaşanmışlıkların etkisiyle yolunu bulmuş gibi’’ diyor ve tebessüm ediyor. Geçmiş kişisinin yanından hüzünle ayrılıp, Gelecek kişisinin kapısına yöneliyorum.  Kapıya ulaşabilmek için muhasebe vagonuna biniyorum. Düşünüyorum, hatırlıyorum, öfkeleniyorum, arada da olsa tebessüm ediyor, heyecanlanıyorum… Çok da uzaklara değil şöyle birkaç sene öncesine uğruyorum. İyikiler ile keşkelerin kol kola gezip oyunlar oynadığına şahit oluyor, ardından gözümün oyun skoruna takıldığını fark ediyorum. İyikilerin keşkelere fark attığını görünce mutlu oluyorum. İyikilerin başarısını tebrik ederken, keşkelerinde skora desteğinden dolayı onu da tebessümle selamlıyor ve oradan ayrılıyorum.
Yolda giderken birkaç minyatür ruha rastlıyorum. Bana yönelerek ellerindeki gönül keselerini uzatıp, hazinelerine bir altında benim koymam gerektiği sesi ile irkiliyor,mutlu oluyorum. Hazinelerinin kapılarını bana da araladıklarını görünce heyecanlanıp, geleceğe daha da bir umutla bakıyorum. Bu masum minyatürlerin tebessümleri ile birlikte gelecekte dünyanın hazinelerin kapılarını aralayarak, çevrelerine katacakları servet düşüncesiyle hemhal oluyorum.  Sadece karşılaştığım bu üç beş minyatür için bile ‘’Fedakarlık’’ kelimesinin ‘’Kar’’ kısmında değil de ‘’Eda’’ kısmında kalıp,  ‘’ Eda Edebilmek’’ rüzgarına kapılmak gerektiği düşüncesi ile savruluyorum. Minyatürlerin keselerine bıraktığım birkaç altının huzuru ile muhasebe vagonundan inip Bugün durağına varıyorum.
Bir gün yine geçmiş durağına uğradığımda güzel anılar dinlemek için Bugünün kıymetini bilmem gerektiğine şahit oluyorum. Geçmiş kişisinden aldığım derslerin tekrarını Bugün durağında yaparak Gelecek kişisine yöneliyorum…
Gelecek kişisi bindiğim vasıtayı nerde bekler bilinmez… Yolculuk bu ya;  galiba asıl olan yolda kalmamak için azığı sağlam tutup; yönünü, gönlünü, sözünü, özünü, ömrünü hep O kapıya yöneltmek gerek… Yolu iyi seçmek , yoldaşı iyi seçmek , vasıtayı  iyi seçmek  en büyük mucize…
“Feda’ya Kar’ın değil de Eda’nın eşlik ettiği bir gelecek düşlüyorum.”

1 yorum:

  1. Yıllarca minyatürleri perspektiften uzak iki boyutlu olarak belledik. Ama sen öyle bir şey yaptın ki, minyatüre boyut kazandırdın renk verdin can verdin... Sevgili dost, ne iyi ettin de geldin...

    YanıtlaSil